entry image

Koronavirüs Döneminde Anlaşmalı Boşanma

Dünyayı sarsan koronavirüs salgını sürecinde insanlar hastalık bulaşmasın, ölümler artmasın, salgın yayılmasın diye karantina tedbirlerine, sokağa çıkma yasağına, evde kal çağırılarına uydular derken evli çiftler birlikte daha çok zaman geçirmeye başladılar.

Bu durumun bazı evlilikler üzerinde olumlu etkileri olurken bazıları üzerinde de olumsuz etkileri oldu.

Tüm dünya için büyük bir tehdit olan salgın, evde kalmak zorunda olan evlilerin arasındaki muhabbeti arttırırken bazı çiftler medeni olarak birbirilerine zaman ayırarak konuşabilme ve sorunları çözme fırsatı elde ettiler. Birçok evlilikte ise “fazla muhabbet tez ayrılık getirdi” ve boşanma taleplerinin oldukça artış göstermesine neden oldu.

Bir yandan dünya salgın ile savaşırken diğer yandan birçok evli çift birbirileri ile savaş vermeye başladı. Böylece aile içi şiddet olayları da çoğaldı. Çiftlerin birbirilerine olan tahammül sınırları azaldı. O kadar ki normalde sorun haline getirmedikleri ve önemsemedikleri konular dahi çiftler arasında kavga sebebi haline gelmeye başladı. Kavga, fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, stres, öfke, anlaşmazlık, hayal kırıklığı, iletişim sorunu, finansal sorunlar… derken dünyaya zulmeden salgın birçok yuvaya da zulmetti. Haliyle koronavirüs salgınının boşanma davaları üzerindeki bazı etki ve sonuçları da merak edilir oldu.

En Çok Sorulan Sorulardan Biri: Boşanmak İstiyorum Fakat Koronavirüs Salgını Boşanma Davasının Açılmasına Engel Midir?

HSK Genel Kurulu, 30/4/2020 tarihinde, olağanüstü gündemle toplanarak oybirliği ile Genel Kurulun 30/3/2020 tarihli ve 2020/51 sayılı kararı ile belirlenen tedbirlerin 15/6/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar aynen uygulanmasına devam olunmasına karar vermiştir. Bu karar Koronavirüs Salgın Tehdidi Nedeniyle Duruşmaların Ertelenmesi Ve Yargı Alanında Alınan Diğer Tedbirleri İçeren bir karar olup halk arasında birçok kişide yanlış olarak “uzatılma tarihi olan 15/06/2020 tarihine kadar dava açılmayacak” fikrini oluşturmuştur.

Halbuki adli hizmetlerin tamamen durması gibi bir durum kesinlikle söz konusu olmamıştır. Salgın krizi sürecinde de boşanma dilekçesi verilebilir, boşanma davaları şartlar oluştuğu takdirde anlaşmalı veya çekişmeli olarak açılabilecektir. Yine taraflar davanın açılmasıyla birlikte boşanmaya ilişkin tedbir taleplerinde bulunabileceklerdir.

Salgın Boşanma Süresini Etkiler Mi?

Salgın, aile mahkemelerini hem devam eden hem de gelecekteki boşanma davaları bakımından da etkileyecektir. Gözden kaçırılmaması gereken bir gerçek vardır ki o da boşanma taleplerinin artmasıyla doğal olarak mahkemelerin de iş yükünün artacak olmasıdır. Hal böyle olunca ülkede artış gösteren boşanma davaları mahkemelerin iş yükünü katlayacaktır. İncelenmesi gereken dosya sayısı oldukça artış gösterecek, incelenme süresi de uzayacaktır. Eskiden dava açılış tarihinden itibaren (davanın görüldüğü ile göre değişiklik göstermekle birlikte) birkaç ay içinde ilk duruşma yapılıyor iken şu anki sürecin bu süreleri nasıl etkileyeceği tam olarak bilinmemektedir. Virüs nedeniyle alınan “duruşmaların ertelenmesi” gibi tedbirleri göz önünde bulunduracak olursak duruşmaların eskisi gibi dava açılış tarihinden itibaren kısa bir süre içinde görülmeyeceği aşikardır. Gerek tedbirler gerekse de iş yoğunluğu davaların geç görülmesine ve geç sonuçlanmasına sebebiyet verecektir. Bu bilgiler ışığında müvekkil ve müvekkil adaylarının boşanma davalarının ne zaman sonuçlanacağı hakkındaki sorularını tam olarak yanıtlamak maalesef ki pek mümkün değildir.

Pandemi Döneminde Eşlerin Birbirlerine Karşı Olan Özen Yükümlülükleri Nelerdir? Eşlerden Birinin Salgına Yakalanması Diğer Eşi Boşanma Davası Bakımından Kusurlu Hale Getirecek Midir?

“Eşim koronavirüs salgınına yakalandı bu sebepten boşanmak istiyorum” dediğinizde hakim sizi boşamayacaktır. Eşlerden birinin salgına yakalanması tek başına bir boşanma nedeni değildir. Öyle ya, evlenirken hani “hastalıkta sağlıkta” idi?

Salgına yakalanan eşin kendisinden beklenen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmesi ve diğer eşin bu hastalığa yakalanmaması için özen göstermesi gerekmektedir. Aksi davranışlar sergilemesi halinde hasta eşe kusur atfedilerek boşanma mümkün olacaktır.

Hasta eşin tedaviden kaçınması, salgının bulaşmasını önleyici hijyen kurallarına uymaması, sokağa çıkma yasağı ve öngörülen diğer benzer tedbirleri yerine getirmemesi, sosyal mesafeyi korumaması, karantina ile ilgili tedbirlere uymaması ve de sağlıklı olan eşe karşı hastalığın bulaşmaması için dikkate alması gereken diğer tüm tedbirleri yok sayarak gerekli özeni göstermemesi hallerinden birinin veya birkaçının varlığının ispatlanması halinde boşanma mümkün olacaktır. Boşanmak isteyen eş diğer eşin kusurlu davranış(lar)ından kaynaklı olarak hastalandığını, hastalığın bulaşmasında kendisinin kusuru bulunmadığını kanıtlamalıdır.

Yine belirtilmesi gereken diğer önemli husus ise; eşlerden birinin salgına yakalanması halinde; salgına yakalanan eşin hastalığı atlatması için gerekli yardımları ve bakımlarını yapması, tedavi boyunca eşiyle ilgilenmesi ve bakması da diğer eş bakımından bir yükümlülüktür. Aksi takdirde hasta eşin bakmakla yükümlü bulunan eşe karşı kusur atfederek boşanma davası açması da mümkün olacaktır.

Çiftler arasındaki beklentiler, diğer eşin maddi manevi güçlerini aşmamalıdır, gerektiğinde fedakarlıklar yapılmalıdır. Bir yuva kurmak ve sürdürmek emek ister. Ne demişler? “Yapmak zor yıkmak kolaydır” Zamanla ve emeklerle elde edilen güzel şeyleri yok etmek kısa zamanda ve kolayca gerçekleşir.

“Yuvalar kolayca yıkılmasın” diye bu konu ile ilgili şimdiden şirketler tarafından değişik çalışmalar yapılmaya başlandı bile. İlgimi çeken bir haberden kısaca bahsedeyim. The Japan Times gazetesinin "Corona Boşanması”: Tokyo Şirketi İnsanlara Eşlerinden Bir Mola Vermek İçin Odalar Sunuyor” ('Corona divorce': Tokyo firm offers rooms to give people a break from their spouses) başlıklı haberine göre bir Tokyo firması değişik bir hizmet sunarak çiftlerin evliliklerini kurtarmaları amacıyla onlara “nefes almaları” için “geçici sığınaklar” ve danışmanlık hizmeti sunuyor. Böylece eşiyle kavga edip evi terk eden taraf bu şirkete başvurabiliyor. İşe yarar mı diye sorarsanız, neden yaramasın? Açıkçası faydalı olabileceğini düşünüyorum. Tarafların birbirilerinden biraz uzaklaşarak düşünmeleri açısından yararlı olabilir.

Av. Burçin SUNGUR

İstanbul Barosu Avukatı